Uykunun Evrimsel Süreci
Uykunun Evrimsel Süreci
Uyku dediğimiz eylem, hayvanlarda değişmiş bir bilinç durumunda, kısmen değişikliğe uğramış duyusal eylemlerle ve hemen hemen bütün istemli kas sisteminin durması ile özetlenebilecek bir durumdur. Uyku halinde bütün canlılarda dışarıdan gelen uyarılara gösterilen refleksler ciddi oranda azalır. Uyku esnasında bir çok canlı türünün metabolizmasındaki yapım işlemleri, yıkım işlemlerine nazaran daha aktiftir. Bu esnada gelişme ve büyüme faaliyeti gerçekleştirilir ve sinir, iskelet, kas ve korunma sistemleri yeni bir güne hazırlanır. Tam olarak bir temizlik anlamına gelen bu durum, vücudu negatif olarak etkileyen her şeyden arındırır.
Uykuya, sadece insanlarda değil, hayvanlarda da çok sık rastlanmaktadır; Memeliler, amfibiler, balıklar, kuşlar, sürüngenler, ve hatta bir çok böcek türünden basit bir yapıya sahip solucan türlerine kadar çok geniş yelpazede uyku veya uyku durumuna eş değer davranışlar görülür. Bundan dolayı uyku dediğimiz bir yeteğin bile aşamalı bir şekilde evrim geçirdiği, hayvanlar dünyasındaki aşamalı örnekler ile gösterimi mümkündür.
Uyku ile ilgili olarak tüm sistemler daha tam manası ile keşfedilmemiş durumda olsa da, uyku ile ilgili ortaya çıkmış bir çok bilgi kirliliği mevcuttur. Uyku ile ilgili diğer bilgilere geçmeden evvel, hayvanlar dünyasındaki uyku davranışının, doğal seçilim sürecinde ne gibi faydalar sağladığına bir bakalım;
Uykunun Evrimleşmesi ve Bu Evrime Dayanan Diğer Fikirler Üzerine...
California Üniversitesi'nde görev yapmakta olan bir sinirbilim uzmanı olan profesör Jerome Siegel, uykunun faydalarının saymakla bitmeyeceğini belirmiştir. Nature Reviews Neuroscience dergisinde yayınlanan yazısında profesör Siegel, uykunun yararlarını araştırmanın "raydan çıktığını" söylemektedir. Bunun nedeni olarak da, bu araştırmaların tamamının ortak bir yanlışı olduğunu söyler; Uykunun tüm canlı türlerinde tek bir kökten evrimleştiğini zannetmek ve tüm canlılarda aynı ya da benzer amaç ile evrim geçirdiğini düşünmek.
Bu yazı, bizlere uyku ile ilgili olarak çok önemli bir fikir vermektedir. Uyku, evrimsel zaman sürecinde, tamamen birbirinden ayrı ve bağımsız bir şekilde gelişmiş ve evrimleşmiştir. Başka türlü söyleyecek olursak, sadece bir ortak atada evrimleşip, tüm türleri etkilemesi değilde, farklı türlerde birbirinden tamamen bağımsız ve ayrı olarak evrim geçirmiştir. Böylesi bir evrimi daima avantaj kazanabilen yeteneklerde görebiliriz. Örnek olarak göz, evrimsel zaman sürecinde çok fazla birbirinden bağımsız bir şekilde evrim geçirmiştir, çünkü ışık fotonlarına refleks gösterebilmek, doğa içerisinde inanılmaz bir öneme sahiptir. Bununla birlikte uyku da, getirdiği sayısız avanjtajlardan dolayı, tıpkı göz gibi çok fazla değişim geçirmiş olabilir.
Diğer Hayvanlar Hakkında Bir Kaç Örnek;
1- Kahverengi yarasalar, yeryüzündeki en uykucu türlerden bir tanesidir. Bir güç içerisinde yaklaşık 20 saat boyunca uyur. Fakat diğer yandan zürafalar, yaklaşık 4 saat ya da daha az uyku durumunda kalırlar.
2- Tüm karasal memeli türlerinde REM uykusuna rastlanmıştır fakat yunus ve diğer denizde yaşayan memeli türlerinde bulunmaz. Bununla birlikte tüm kuş türlerinde de REM uykusu vardır fakat sürüngen, amfibi ve balık türlerinde yoktur.
3- Balinalar ve göçmen kuşlar haftalar boyunca uyumadan yaşamlarını sürdürebilirler ve uykusuzluklarını telafi etmek zorunda değillerdir.
4- İnsanlarda büyüme hormonu, yavaş dalga uyku esnasında çok fazla salgılanır fakat köpekler ve farelerde bu durum tam tersidir.
5- İnsanlar ve fareler (erkek) REM uykusu esnasında ereksiyon durumunda olabilirler. Fakat erkek armadillolarda ereksiyon, yalnızca REM dışı zamanlarda olur.
Bu bilgiler ışığında varabileceğimiz evrimsel bilgi; Büyük bir olasılıkla uyku, tek bir ortak atadan çıkmamış olup, birbirinden farklı hayvan türlerinde farklı zamanlarda evrimleşmiştir. Dahası, bazı canlılarda evrim geçirmesine rağmen ilerleyen evrimsel süreçlerde yok olmuş olabilir.