Komünizm Nedir? | Firma Ekle - Ücretsiz Firma Rehberi - Ücretsiz Firma Ekle

Komünizm Nedir?

Komünizm, communis kelimesinden türemiştir ve parasız, devletsiz, sınıfsız bir sistem hareketi ve ideolojisi ...
Komünizm Nedir?

Komünizm Nedir?

Komünizm Nedir?

Komünizm, communis kelimesinden türemiştir ve parasız, devletsiz, sınıfsız bir sistem hareketi ve ideolojisi olarak özetlenebilir. Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Parti Manifestosu, komünist ideolojinin temel kitabı olarak kabul edilir. Özel mülkiyet kavramına tamamen karşı olan komünistler, bir sistem içerisindeki her bir vatandaşın eşit olduğu ve hiyerarşik yapının olmadığı bir düzen isterler. Bununla birlikte kapitalizmde bulunan serbest piyasa sistemi uygulanmaz. Gelir, bütçe ve yatırımların tamamı devlet tarafından kontrol edilir. Buradan hareketle, herkesin eşit olduğu bir sistem, ilerleyen süreçlerde devletin gerekliliğini ortadan kaldıracak ve insanlar, kendi kendilerini yönetebilecek duruma geleceklerdir. Karl Marx'ın en büyük yapıtı olan Das Kapital kitabında komünizmin ekonomik temelleri anlatılmış ve kapitalist sistemin zengin ile fakir arasındaki oluşturduğu uçurumun temellerine inilmiştir.

19. Yüzyıldan bu yana komünizmin pratikte uygulanamamasının sebebi olarak; dünyadaki her devletin önce sosyalist modeli uygulamasının ardından sonra, ancak komünizme geçilebilmesidir. Oldukça zor ve ütopik görünen bu durum, anti komünistler tarafından sıkça eleştiri öğesi olarak kullanılır.

Komünist ideolojiyi benimsemiş akımlar olarak Leninizm de gösterilebilir. Leninizme göre komünist yapıya doğru yol alan süreç, burjuva sınıfının yok olmasını sağlayacak proletarya rejimi (işçi sınıfı diktatörlüğü) başlayacak, ve bundan sonra komünizmin öncülü olan sosyalist rejime geçilmesi gerekecektir. Başka bir komünist ideolojiyi benimsemiş akımlardan bir tanesi ise anarşist komünizm'dir. Bireycilik ve kolektivist anarşistlerden ziyade anarşist komünistler, komünizme devleti işgal ederek geçilebileceğini düşünmezler. Anarşist Komünizmin babası olarak gösterilen Peter Kropotkin'de, Leninizme ve Marksizme karşı bir duruş sergilemiştir.

Komünizm'de Din;

Komünizmde din kavramı, insanların bilgisizliğine dayanan mitolojik efsaneler olarak tanımlanır. Onlara göre eğer bilgisizliğin önüne geçilebilir ve topluma bilim temelli materyalist bir eğitim verilir ise, din kavramı tüm toplumlar için yok olacak bir nesnedir. Komünizmin dinin karşısında durma sebeplerinden bir tanesi de, toplumlarda eylemsizlik doğurması ve kaderine razı olmak gibi inançların komünizme tam zıt köşede durmasından kaynaklanır. Onlara göre insanların öldükten sonra cennet ile ödüllendirilmesi ya da işledikleri suçlardan ötürü cehennem ile korkutulması, tamamen burjuvazinin kendi sistemini devam ettirebilmesi için ortaya atılmış palavralardan ibarettir. Fakat tüm bunlara rağmen Lenin, komünizmin dine karşı bu katı duruşuna bir yumuşatma getirmiş, rahip olan birinin partiye katılmasını istediğini duyduğunda; eğer partimizin belirlediği kuralları onaylayıp, kendilerine yüklenen sorumlulukları yerine getirdikleri sürece hiç bir problem yoktur; komünist ideoloji ile bireyin inandıkları arasındaki çelişkiler partiye değil, kişinin kendisine aittir diyerek cevap vermiştir.

Eleştiriler

Komünizme yapılan büyük eleştirilerden bir tanesi, insan doğasına aykırılığıdır. Hiç bir bireyin toplum için var olamayacağı, uygarlığın gelişmesi için karşılıklı rekabete ihtiyaç duyan canlılar olduğumuz ve bireycilik prensibini benimsemiş ülkelerin dünyanın en güçlü devletler oluşu... Ayrıca komünizmi kabul ettirebilmek için kullanılan yöntemlerin kapitalist olmak zorunda olması gibi ideolojinin prensiplerini temelden sarsan eleştiriler mevcuttur. Ayrıca bugüne kadar komünist olduğu bilinen tarihsel kişiliklerin (Mao, Joseph Stalin) katliamlarla dolu olduğu iddia edilen geçmişi, yine komünistlere karşı yapılan en büyük eleştiriler arasındadır. Bununla birlikte Kuzey Kore gibi halkın dış dünya ile kopuk olduğu bir ülkenin komünist yasalara göre yönetilmesi, yine en güçlü eleştiri odaklarından biri olsa da, bir çok komünist, bu gibi örneklerin komünizm ile ilişkilendirilemeyeceğini düşünmektedir. Çoğu ideoloji de rastlandığı üzere kağıt üzerine kusursuz görünen sistemler, pratikte aynı sonuçları asla vermezler. Komünizmin tam tersi olarak adlandırılacak Liberalizm'de uluslasın ancak serbest piyasa ekonomisinde zenginleşebileceğini öne sürse de, zengin ile fakir arasındaki muazzam uçurumun önünü alabilmiş değildir.