Project Cars 2 inceleme
Project CARS ismi piyasaya çıkmadan önce şimdikinden çok daha ünlüydü galiba. Slightly Mad Studios, okullarda ders olarak okutulacak kalitede bir medya kampanyası yürütmüş, oyunculardan gelen hemen her türlü talebi gündeme almış ve ortaya çıkacak olan oyunun da “türün tutkunlarından gelen isteklere göre” şekilleneceğini belirtmişti. Sonuç hangi tür oyundan hoşlanırsanız hoşlanın etkileyiciydi, her ne kadar DLC’lerini satın almayanlar için araç ve pist seçenekleri sınırlı olsa da, son yılların en başarılı “simcade” yarış oyunlarından birisi olarak tarihte yerini aldı Project CARS. İlk oyunun nasıl dik bir bayırı tırmandığını ve neticede finansal açıdan ne kadar başarılı olduğunu düşünürsek Project CARS 2’nin bu kadar erken duyurulması da sürpriz olarak nitelendirilmemeli aslında, nedense ben ilk duyduğumda “biraz erken mi ne?” diye düşündüm ve E3 2017’deki kısıtlı deneyimimde de ilk oyunun üzerine eklendiğini fark ettiğim belki tek şey araçların kontrollerinin eskisi kadar lineer olmamasıydı. Neyse ki oyun piyasaya çıktığında şunu söyleyebiliyorum, bu oyunda anlatacak çok şey var.
Daha fazla araç, daha fazla parkur
Project CARS 2 ilk oyuna göre çok daha etkileyici bir garaja sahip. Herhangi bir DLC ortadan yokken bile bize sunulan araç sayısı 180’in üzerinde ve benim gibi bir motorsporları tutkununu bile mutlu edebilecek kadar iyi seçimler yapılmış. Bunca senedir ilk kez bir firma çıkıp Porsche 936 Spyder’ı modellemeyi akıl etti ya, ölsem de gam yemem artık. Slightly Mad Studios bu oyunla beraber yarışabildiğiniz araç tipleri konusunda da yeni natifler getirmiş. Ovalde 230+ mil hıza ulaşabilen Indycar araçları, yeteneğinizi sonuna kadar zorlayacak Rallikros araçları ve nihayet NASCAR araçlarına ev sahipliği yapan oval pist yarışları oyuna eklenmiş durumda. Açık konuşmak gerekirse eklenen bu yeni disiplinler oyunun üzerinde en fazla çalışılması gereken yerleri. Mesela ayağınızı gazdan çekmeyeceğiniz Daytona’da, Indycar araçlarının arkası olması gerekenden çok daha oynak, yaptığınız ayarlar da sorunu düzeltmek konusunda pek yardımcı olmuyor. Aynı şekilde, NASCAR araçları konusunda beklentiniz nedir bilmiyorum ama Papyrus’un efsanevi NASCAR Racing 2003’ü değil de Eutechnyx’in NASCAR ‘14’ü seviyesinde bir gerçekçilik düzeyi olduğunu söylemek zorundayım.
Bunun yanında oyunda çok sayıda pist ve eğer yetmediyse bu pistlerin de farklı versiyonları mevcut. Hemen her tür pistten yeterince bulunduğundan modlarla desteklenmese veya DLC’leri satın almasanız bile sizi uzun süre oyalayacak kadar fazla seçenek var. Oyunun fizikleri belki de en önemli gelişmelerden biri, özellikle de Logitech G29/G920 gibi bir direksiyon setiniz varsa. Araçlar ağırlık değişimlerine eskisiyle kıyaslanmayacak derecede iyi tepkiler veriyor ve sürüş stiliniz lastiklerinizi nasıl kullandığınız konusunda direkt olarak söz sahibi. Artık aracınızı bir virajdan bir viraja atarken dolma lastikli Rodeo bisikletler gibi lineer çizgiler izlemek yerine G kuvvetini lastiklerinizden başlayarak hissedebiliyorsunuz. Ayrıca yapılan setup’lar da oyuna eskisinden çok daha fazla etki ediyor ve eğer “kafam karışıyor benim ayarlardan falan” diyorsanız, verdiğiniz gerilbildirimlere göre aracınızı ayarlayan bir şef mekaniğiniz var. Bu kısım her ne kadar %1’lik ufak değişimler ile biraz ağır aksak ilerlese de hayli hoşuma gitti.
27 Temmuz İstanbul yağmuru
Project CARS 2, 24 saatlik bir gün döngüsüne sahip ve bunun ne kadar hızlı olacağı, yarışın kaçta başlayıp kaçta biteceği gibi konularda sayısız ince ayar söz konusu. Hava koşulları yarış sırasında aniden değişebiliyor ve LiveTrack 3.0 sayesinde de pistin her noktasındaki su kalınlığı birbirinden farklı. Bu şu demek; Brands Hatch’teki Pilgrim’s Drop gibi yerlerde su birikmesi mümkün ve bu suya hızlıca vurduğunuzda dünya bir süreliğine ayaklarınızın altından kayıyor. Açıkçası göze çok güzel gözükse de Forza Motorsport 6’ya kıyasla su havuzlarının fiziklerini hayli başarısız buldum. Bir de yağmur hızlanıp pist ıslandıkça özellikle viraj içinde kalan su birikintilerinde grafiksel bazı hatalar oluyor ve göze hiç hoş gelmiyor. Sanıyorum yakın zamanda bu sorun çözülecektir.
Oyun grafiksel anlamda herhangi bir beklentiye rahatlıkla cevap verebilecek durumda. Suyun pist üzerindeki görüntüsü, akşam güneşinin gözünüzü kör ettiği anlar, karanlıkta hava koşulları birden değiştiğinde nefesinizi kesen atmosfer ve önünüzde ilerleyen araçların spreyinden bir şey görememek... Project CARS 2 tıpkı ilk oyunda olduğu gibi bir yarış oyununda gördüğümüz en kallavi yağmur atmosferini sunuyor.
Ne kadar Sim, ne kadar Arcade?
İlk oyunda prototip araçlar muhteşem fiziklere sahipken, GT serisindeki araçları kullanmak sıkıntıdan çatlamanıza yol açıyordu, hatırlarsınız. Bu oyunda da benzer bir durum var ve seriden seriye, hatta araçtan araca oluşan keyif farkını ifade edebilmek için “zevkler renkler” kelimeleri çok yetersiz kalıyor. Bazı araçların fizikleri (Lotus 25 gibi) sanki vakit yetmemiş de üzerinde yeterince kafa yorulamamış gibi. Açık konuşmak gerekirse Project CARS serisi dışında hiçbir kalburüstü oyunda buna benzer bir şey hissetmedim. Oyunda motor sesleri vasat, en azından bu tip oyunlarda referans olarak aldığım Corvette’i deneyip diğer oyunlarla kıyasladıktan sonra buna karar vermek hayli kolay oldu. Frenajlar sırasında lastiklerden çıkan o gürültü yüzünden de frenleri sürekli olarak kilitlediğimi zannettim ve umutsuzca frenleme gücünü öne kaydırıp sorunu çözmeye çalıştım. Buraya da bir eğilmesi gerekecek yapımcının.
Oyundaki kariyer modu ilk oyuna hayli benziyor ama en azından kartingle başlamak dışında seçenekleriniz de var. Bir Touring Car pilotu, bir uzun mesafe koşucusu(!) veya bir open-wheel pilotu olmak arasındaki çizgiler biraz daha netleştirilmiş. Ayrıca aynı marka bir araçta uzmanlaştığınızda o markanın fabrika pilotu olabiliyor ve diğer etkinliklerden aldığınız davetler ile de sezon devam ederken başka yarış türlerini tadabiliyorsunuz. Oyunun online modunu çok fazla deneme fırsatım olmadı, özellikle de E-spor tarafı için heyecanlıydım ama karşılaştığım şey gerçek bir matchmaking yerine oyun içi derecelerinize göre sınıflandırılmış custom sunucular oldu.
Son sözler
Project CARS 2, ilk oyuna sahip olsanız da, olmasanız da eğer yarış oyunlarını seviyorsanız kesinlikle sahip olmanız gereken bir yapım. Diğer taraftan Grand Prix Legends, Richard Burns Rally ve iRacing gibi ciddi simülasyonlar ile vakit geçiren kitle için biraz çerezlik kalıyor, açık konuşmak gerekirse. Çok sayıda pist seçeneği ve 200’e yakın araca muhteşem grafikler ve üst seviyedeki optimizasyon da eklenince önümüzdeki dönemde piyasaya çıkacak GT Sport ve Forza Motorsport 7’ye sağlam bir natif olacağını düşünüyorum.
SİSTEM GEREKSİNİMLERİ
Proje CARS 2 Minimum Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows 10 64-bit
İşlemci: Intel Core i7-3770 3.4 GHz veya AMD FX-8350 3.6GHz
RAM: 8 GB Sistem Belleği
GPU RAM: 2GB Video Bellek
GPU: GeForce GTX 680 veya Radeon R9 280X
HDD: 50 GB boş sabit disk alanı
DX: DirectX 11
Proje CARS 2 Önerilen Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows 10 64-bit
İşlemci: Intel Core i7-6700K 4.0 GHz veya AMD Ryzen 5 1600X 4.0 GHz
RAM: 16 GB Sistem Belleği
GPU RAM: 8GB Video Bellek
GPU: Nvidia GeForce GTX 1080 veya AMD Radeon RX 480 8GB
HDD: 50 GB boş sabit disk alanı
DX: DirectX 11
