F1 2017 incelemesi
F1 2017
F1 lisansını aldığına başlarda hiç sevinmediğim ve ilk altı senesinde de beni yanıltmayan Codemasters’a bir haller oldu. Dirt Rally’nin aldığı olumlu yorumlar ile başlayan süreçte Codemasters, “oyuncu geribildirimlerine değer verme” dediğimiz şeyi biraz geç de olsa keşfetti ve bam, kalite bir anda tavan yaptı. Geldiğimiz noktada son söylemem gereken şeyi baştan söyleyeceğim, F1 2017 gelmiş geçmiş en iyi “F1’e özel oyun”. Evet Grand Prix serisi dahil.
F1 2017’ye geçmeden önce bu senenin F1 araçlarında yapılan bazı aerodinamik değişikliklere değinmek gerekiyor. 2009 F1 sezonu ile beraber kullanılmaya başlanan ve arkada oluşan kirli havayı azaltarak geçişleri artırması beklenen o çirkin ötesi arka kanat nihayet tarihe karıştı. Yerini ise 2008 F1 sezonundan çok A1GP aracı olarak tanınan Lola B05/52’lerde kullanılana benzeyen bir arka kanat aldı ve bu araçların arkasını çok daha “hareketli” hale getirdi. Bunu F1 2017’de de hemen fark edeceksiniz.
Neyse, öncelikle oyun 2017 yılının tüm araçları ve pistleri yanında 12 adet de klasik araçla geliyor. Bu araçların kullanımları da yeni araçlardan çok farklı ve bana sorarsanız, gerçekten bir F1 aracı kullandığını hissettiren araçlar bunlar. Bu araçları özel etkinliklerde kullanabileceğiniz gibi tek seferlik kaçamaklar da yapabilmeniz mümkün.
On senelik kariyer modu ise F1 2017’nin en çok parlayan kısmı. Genç bir pilot olarak istediğiniz takımla başladığınız serüveninizde seçtiğiniz takım ne kadar iddialıysa hedefler de o kadar zorlaşıyor. Ne sandınız? Lewis Hamilton’ın takım arkadaşı iken elbette gözler ve yönetim baskısı sizin üzerinizde olacak. Ayrıca diğer takımlardaki pilotların da gözü koltuğunuzda.
Aşağıdaki fotoğraflarda görebileceğiniz gibi artık ciddi bir geliştirme ağacınız var ve her takım bu konuda farklı gelişmişlik düzeyinde. Mesela Honda motoru açık ara sonuncuyken McLaren şasisi en iyi beş şasiden biri olarak gözükmekte. Haliyle gelişime açık yer belli ve bunun için data toplamanız gerekiyor. Antrenman seanslarında tur atarken yakıt tüketimi, lastik aşınması, sıralama hızı gibi konularda size bir hedef veriliyor ve siz de bunların gerçekleşme durumuna göre geliştirme puanı topluyorsunuz. Her geliştirmenin belli bir süresi var, mesela ateşleme sistemini ilk yarışta geliştirmeye başladığınızda mühendisleriniz size gelip “Çin’e yetişmez ama Bahreyn’de hazır” diye brifing veriyorlar.
Oyunun pist üstü AI fiziklerinde birkaç sıkıntı gözüme çarptı, açık konuşmak gerekirse. Yarışta olmasa da antrenman turlarında çarpıştığınız bir pilot manevra yapmak yerine aracı hale size dolaşık durumdayken gaza yüklenebiliyor. Multiplayer kısmı da bildiğiniz gibi, F1 2017 asla bir Assetto Corsa kitlesine sahip olmayacak, haliyle yarışlarda saç baş yoluyorsunuz. F1 2017 derin kariyer modu, keyifli oynanışı ve Gamepad ile de fena olmayan kontrolleri ile benim büyük beğenimi kazandı. Yine de oyunun Logitech G29 gibi bir direksiyon ile feci fark yarattığını söylemeye gerek yok. Kısaca, F1’de son senelerin en keyifli sezonlarından biri yaklaşırken oynamazsanız üzülürsünüz.
