Total War: Warhammer II | Firma Ekle - Ücretsiz Firma Rehberi - Ücretsiz Firma Ekle

Total War: Warhammer II

Total War: WARHAMMER II ...
Total War: Warhammer II

Total War: Warhammer II

Total War: WARHAMMER II

Sanıyorum artık Warhammer ismini duymayan kalmamıştır. Yani artık kalmasın yahu? Bu insanlar 1983 yılından beri dünyanın en detaylı figürlerini ve en detaylı strateji oyunlarından birisini üretiyorlar. İngiliz bir firma olan Games Workshop tarafından hayatlarımıza iliştirilen bu güzide yapım, Warhammer Fantasy ve Warhammer 40K olarak ikiye ayrılmakta. Hoş, Fantasy kısmı artık “Age of Sigmar” olarak bambaşka bir boyuta geçiş yapmış olsa da halen “The 9th Age” olarak bilinen, tamamen oyuncular tarafından geliştirilmiş bir Fantasy dünyası mevcut. Bugüne kadar hem Fantasy hem de 40K üzerinde birçok oyun yapıldı. Özellikle 40K oyunları, Fantasy’e göre çok daha başarılı oldu. Malumunuz Dawn of War 2, döneminde ortalığı yıkıp geçmişti! Geçen zaman içerisinde hiçbir şekilde başarı gösteremeyen Warhammer Fantasy oyunlarıysa, hiç beklemeyen bir başlık olan Total War altında, en az tarzı kadar beklenmeyen bir başarı elde etti. Bu başarı hem Warhammer Fantasy dünyası için, hem de her oyununda biraz daha oyuncu kaybeden Total War serisi için muazzam bir hareket oldu. İlk oyunuyla ortalığı kasıp kavuran Total War WARHAMMER da kısa bir süre sonra ikinci oyunuyla sahnedeki yerini aldı.

Nereden, nereye?

Yani ilk oyun piyasaya çıkalı daha ne kadar oldu ki? Üzerine bir de otuz tane DLC ile herkesin aklını başından aldınız. Ne ara ikinci oyuna ihtiyaç duydunuz? İşte insan merak ediyor en sevdiğim okur. O yüzden ben de oyuna erkenden bir erişeyim dedim. Yoksa bu yazı zor çıkardı!

Yeni oyunumuzla birlikte yepyeni bir haritaya merhaba diyoruz. Bu harita üzerinde Lustria, Ulthuan, Naggaroth ve Southlands gibi mekanları görüyoruz. The Great Vortex Campaign olarak hazırlanmış olan ana senaryo, Warhammer severlerin oyuna resmen yapışmasına sebep olacak. Epik senaryo akışı ve ırkların harita üzerindeki farklı kullanımları ile birlikte yepyeni bir oyun deneyim ettiğimizi oyunun ilk dakikalarından itibaren anlıyoruz. Total War: WARHAMMER II ile birlikte, High Elf, Lizardmen, Dark Elf ve Skaven olmak üzere toplamda dört adet ırk bizlere merhaba diyor.

 

Pek tabii her ırk, tıpkı ilk oyunda da olduğu gibi kendisine has iki adet efsanevi kahramana sahip… High Elf cephesinde, Tyrion ve Teclis, Lizardmen tarafında Lord Mazdamundi ve Kroq-Gar, Dark Elf’lere zafer sözü veren Malekith ve Morathi ve Skaven’lara bolca et tattırmak sözü veren Queek Kellealıcı ve Lord Skrolk bulunuyor. Bu efsanevi karakterlerin, oyuna hem senaryo hem de denge açısından büyük etkileri söz konusu. İlk oyunu deneyim edenlerin çok iyi bileceği üzere, her karakter seviye atlıyor ve belirli konularda uzmanlaşabiliyor. Bu durum ikinci oyun için de geçerli. Ayrıca her efsanevi karakterin belirli bir seviyede açılan kendisine has görevleri sayesinde, kısa sürede epik eşyalara ulaşması ve savaşlarda durdurulamaz hale gelmeleri de işten bile değil. Özellikle onuncu seviyeye gelmiş ve kendisine ait iki görevi yapmış olan bir karakter varsa, etrafa dehşet saçacağından emin olabilirsiniz.

Farklı bir oynayış

İlk oyundaki ırklara DLC’ler ile yenileri eklenmişti ama ikinci oyun ile ortama giren bu dörtlü, yapıları ve üzerlerine kurulan mekanik gereği, oyuna büyük ölçüde yenilik katmayı başarmış. Misal, Lizardmen ırkı hem sahip olduğu Stegodon gibi devasa dinozorları ile saf gücün kudretini düşmanlar üzerine işlerken, hem de Slan’nın büyü gücünü muazzam şekilde resmetmeyi başarmış. High Elf ırkı az ama öz olmanın gücünü kullanırken, Dark Elf’ler nefretle şekillenen bir savaş mantığı üzerine kurulmuş. Warhammer dünyasının sevimli psikopat ırkı olan Skaven’lar da kendilerine has oyun mekanikleri ile kalabalığın ve çürümüşlüğün kalitesini ortaya koymuş. Şahsen ilk olarak Skaven deneyim ettim zira oyun yapısı bana hayli ilginç geldi. Her ırkta olduğu gibi Skaven ırkında da bazı farklılıklar söz konusu. Bunların en başında gıda geliyor. Bu kaynak aslında Skaven için ilaç gibi bir şey. Eksik kaldığı zaman eksi bonus, fazlası varsa her türlü savaşma şevkine bonus sağlayan gıda, savaş kazandıkça ve ele geçirilen düşman birimlerini yedikçe artıyor. Skaven’lar ilk oyundan tanıdığımız Chaos ve Vampir ırklarına bazı konularda paralellik gösteriyor ki bunların en başında yozlaşma geliyor. Ele geçirilen topraklar üzerinde arttırılan yozlaşma, bu bölgelerin giderek tarafımıza geçmesini sağlıyor. Ayrıca Skaven kentlerini düşmanların tam anlamıyla görmesi için bölgeye yakın bir yere birim göndermeleri gerekiyor.

Savaşmadan olmaz Total War: WARHAMMER II savaşlar konusunda ilk oyundan geride kalmıyor. Öncelikle animasyonların yine ziyadesiyle zengin olduğuna değinmekte fayda var. Özellikle yüksek performanslı bir bilgisayar ile bir orta çağ filmindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Yıkıcı silahların verdiği hasarlar, benzeri şekilde “canavar” kategorisine giren birimlerin, insan boyutundaki varlıklara verdiği hasarlar gerçekten ürpertici. Ormanlık arazinin sağladığı koruma, savaş esnasında birçok stratejiyi derinden etkilemeye devam ederken, tepe gibi savaşlar esnasında farklı bonuslar sağlayan noktalar sayesinde bizden sayıca üstün bir rakibi alt etmek mümkün. Bu da her Total War oyununda olduğu gibi yine olabildiğince otomatik savaş modundan ziyade orduları kontrol etmenin önemini gösteriyor. Hemen her saniye savaş ile çalkalanan oyunumuzda, diplomasi yine en zayıf özellik olarak karşımıza çıkıyor. Yani rakiplerimiz o kadar belirli isteklerle karşımıza çıkıyorlar ki hani ne yapsanız olmuyor. Keşke Total War ekibi bir an evvel diplomasi konusuna da eğilse… Tabii bu noktadan sonra yine bolca DLC oyuna eklenecek gibi duruyor; anlayacağınız DLC’lerden kaçamayacağız. Özetlemek gerekirse; Total War: WARHAMMER II tıpkı ilk oyun gibi, her iki başlığın da en iyi yönlerini dijital ortamda beğenimize sunuyor. Yeni ırklar, yeni senaryo ve harita ile bambaşka bir Total War: WARHAMMER deneyimine hazır olun!